22.10.2021/Ankara/Sputnik Ukrayna yönetiminin, NATO üyeliğine hazır oldukları açıklamasını değerlendiren Rus uzman Kostikin, Ukrayna’nın ittifaka katılabilmesi için bir dizi sorunu çözüme kavuşturması gerektiğini belirtti.
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı ve Kiev’in Donbas Temas Grubu Heyeti’nin Sözcüsü Aleksey Arestoviç, ülkesinin NATO’ya katılmaya hazır olduğunu söyledi. Arestoviç, Ukrayna üyeliğinin ittifaka “dev güç” katacağını savundu.
Rusya Askeri ve Siyasi Analiz Bürosu’ndan askeri uzman Nikolay Kostikin, Sputnik’e verdiği demeçte, Ukrayna’nın çoktandır NATO üyeliğine hazır olduğunu belirterek, bu konuda şu yorumda bulundu:
“Ancak bu yolda bir takım aşılmaz engellerle karşı karşıyalar. Bu engeller arasında öncelikle Ukrayna topraklarında henüz çözüm bekleyen çatışmaları göstermek gerekiyor. Üstelik sadece ülkenin doğusunda değil, batısındakileri de. Örneğin Karpatlar’daki Macar ulusal topluluğunun sorunlarının henüz çözülmediği biliniyor. NATO’nun, Ukrayna’da çözüm bekleyen ciddi etnik sorunlar şeklindeki ek baş ağrısına ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.”
Ukrayna’nın NATO üyeliğinin ayrıca diğer üyelere ek yük olacağı görüşünü dile getiren Rus uzman, “Ukrayna fakir ülke. Bu da Ukrayna’ya, sadece askeri değil diğer alanlarda da destek sağlanması gerekeceği anlamına geliyor. Bunu, diğer NATO üyelerine verilen destekten keserek yapmak zorunda kalacakları ortada” ifadesini kullandı.
Bu üyeliğin, bölgedeki gerilimin artmasına yol açabileceğini belirten Kostikin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ukrayna’nın NATO üyeliği, Karadeniz bölgesindeki durumu daha da kötüleştirecek. Çünkü Ukrayna, Karadeniz’e kıyısı olmayan güçlerin bölgedeki varlığını artırmaya çalışacak. Bu da Karadeniz ülkeleri üzerinde olumsuz etkiye sahip olacak. Bu anlamda, kendini en zor durumda bulacak ülke Türkiye. Çünkü Türkiye bir yandan NATO içindeki partner olarak Ukrayna’nın talebi üzerine hareket etmek, diğer yandan da kendi çıkarlarını ve Rusya’yla stratejik ilişkilerini dikkate almak zorunda kalacak. Böylece Türkiye’nin NATO üyeliğinin geleceği, tercihler meselesinden bağımsızlık meselesine dönüşebilir.”